Saba Makamı Şarkılar


Saba Taksim

Saba Saz Eserleri

Saba Oyun Havası (Yorgo Bacanoz)
Saba Peşrev (Tanbûrî Büyük Osman Bey)
Saba Saz Semaisi (Neyzen Aziz Dede)
Saba Saz Semaisi (Zaharya Efendi)

Saba Şarkılar (Türküler)

Saba Fasıl
Ağlarım ağladığım yâre nümâyân olmaz
Alemde zafer bulayım hem şad olayım ben
Bezm-i gamını sahn-ı gülistane değişmem
Bir akşam güneşinin battığı yerde
Bir dalda iki kiraz
Bir esmere aman aman gönül verdim
Bir nigah et kahr ile sen bakma Allah aşkına
Bu akşam ay ışığında seninle buluşalım
Bu akşam yine sensiz yollarda ağladım durdum
Bu aşkın ıztırabı bilmem ne zaman biter
Çok aşığın var diyorlar
Çöker akşamların sonsuz melâli
Daracık sokakları duman bürüdü (Sabâ İstanbul Türküsü)
Düş ben gibi bir aşka sadâkat ne imiş gör
Ehl-i dile evzâ-ı hayat câm-ı safâdır
Ey bâd-ı sabâ yâr ile vuslat ne zamandır
Ey sabâ esme nigârım uykuda
Gelmiş değil böyle peri
Git ey akan gözyaşım git o cânânıma söyle
Gûş itdi nay-ı naleler ağaze başladı
Güle sorma, o bilmez aşkı, sevdayı, neş'eyi
Hangi bağın bağbanısan gülüsen
Hayâl-i yâre değme girye dursun
Her seferinde hep böyle koştum sevgiye sevgiyle
İnce kirpiklerinin sinede bin yaresi var
İptilâ-yı aşk ile âfetzede bîçâreyim
Kâr etmez ahım sen Gülizâre
Kınalı keklik idim kanadımı kırdılar
Mendilimin yeşili ben kaybettim eşimi
Mey içerken düştü aksin câmıma
Neydin güzelim sen güzelim dün gece neydin
Nigâh-ı mestine canlar dayanmaz
Nihâyet Gelmiyor Feryâd-ü Âha
Onyedi tek düz mastika içtim (Saba Türkü)
Öyle bir âfet-i yektâ-yı emelsin meleğim
Sabredenler murâdına ermişler
Sahilde saba rüzgârı ağlarken uyan sen
Semt-i dildare bu demler güzerin var mı Saba
Seni herkesten kıskanıyorum
Sen sînemde can idin ben ki candan olmuşum
Sen uzaklardasın
Şalvarı mor sarı çiçek dalıdır
Uzayıp giden o tren yolları
Yeşil yaprak arasında kırmızı gül goncesi (Saba Türkü)
Yine gördü gözüm yâri

Harici Linkler

Saba Makamı Seyri

Rast Makamı Şarkılar

Rast Taksim (Tanburi Cemil Bey)

Rast Saz Eserleri

Rast Medhal (Refik Fersan)
Rast peşrev, Nayi Osman Dede
Rast Peşrev (Refik Fersan)
Rast Saz Semaisi (Benli Hasan Ağa)
Rast Saz Semaisi (Kemânî Tatyos Efendi)
Rast Zeybek (Tanburi Cemil Bey)

Rast Şarkılar

Rast Fasıl
Rast Kâr-ı Nâtık
Açılan bir gül gibi gir kalbe gönül gibi
Ağlasam her lâhza hakkım yok mudur
Âmed nesîm-i sûbh-u dem
Anlatayım hâlimi dildâre ben
Âsûde fikrim âvârelendi
Âşık oldur kim kılar cânın fedâ cânanına
Aşka düştüm âşık-ı âvâreyim
Aşk denilen ateşe yanalım mı
Aşkım güzel canânım güzel
Aşkın içimde rüya kalbimde duya duya
Ay gülsün ufuktan sana, sen bak ona gül de (Rakkase)
Aylar geçiyor sen bana hâlâ geleceksin
Bağdat Yolu
Bahar gelir bülbül öter
Baharın gülleri açtı yine mahzûndur bu gönlüm
Bahçende safa hükmediyorken solayım
Bahçeye indim ki asma salıncak (Rast istanbul Türküsü)
Bais-i berbadım oldu can yakıcı gözlerin
Bana nasıl vazgeç dersin gönül senden vazgeçer mi
Belki bir sabah geleceksin lâkin vakit geçmiş olacak
Beni bûyün ile gel mest-ü rehâvî ediver
Ben kalender meşrebim güzel çirkin aramam (Rast kanto)
Ben küskünüm feleğe
Ben yaralı ceylanım yaralı ceylan
Beni gönlüne alsan orda uyuyup kalsam
Benim olsan seni bir gül gibi koklar sararım
Bilmem ki nedendir, bana sen hor bakıyorsun
Bin cân ile sevdim seni
Bin dertle yanan gönlüme bir zerre deva yok
Bir alevdir içimde sevgilinin özlemi
Bir bakışla bağladın zülfüne şeydâ dili
Bir dâme düşürdü ki beni baht-ı siyâhım
Bir gece ansızın gelebilirim
Bir gönlüme bir hâl-i perişanıma baktım
Bir gönül vardı bende henüz aşkı tatmamış
Bir görüşte sana ümit bağladım
Bir göz aşinalığı var aramızda
Biz âlûde-i sâgar-ı bâdeyiz
Bu zevk u safâ sahn-ı çemenzâre de kalmaz
Cevr olur imkân-ı vuslat vermeyen imâların
Cümle şarkılar yarım gözlerinde bu akşam
Darıldın mı gülüm bana
Durgun suya mehtap gecenin hüznüne ağlar
Erdi bahar sardı yine neşe cihanı
Erler demine destur alalım - Rast İlahi
Eski dostlar
Esti nesim-i nev-bahar, açıldı güller subh-dem
Ey benim nazlı cânânım severim kimse bilmez
Ey rûh-i müşahhas ki bütün canlara cansın
Fitneler gizlemiş mahmûr gözüne
Gamdan âzâde heman dünyâda bir meyhânedir
Geçsin günler, haftalar, aylar, mevsimler, yıllar
Gel gör güzelim hâlimi gel gör neye döndü
Gelse o şûh meclîse nâz ü tegâfül eylese
Gezinirken rüzgar saçlarının her telinde
Gitmesin gözlerinden pırıl pırıl arzular
Gittiğin yolları yakın sanarak
Gittin bırakıp sevgimi soldurmadı yıllar
Gönlümü engin bakışlı gözlerindir bağlayan
Gönlümün ezhâr içinde gül gibi dildârı var
Gönül aşkınla gözyaşı dökmekten usandı artık
Gözümde dâim hayâl-i cânâ (Rast Kâr-ı Nev)
Gül ağacı değilem her gelene eğilem
Gül yüzünde göreli zülf-i semen-sây gönül
Gülşende yine âh ü enin eyledi bülbül
Güzel mevsimdir sonbahar
Hâb-gâh-ı yâre girdim arz için ahvâlimi
Hangi dağ ardına kaçıp gittiniz (Deli günler)
Hatırımdan çıkmaz asla ahd-ü peymanın senin
Hayal ufkunda uçan binbir renkler
Her telden ol meh çalmıyor
Hicran olacaksa bu aşkın sonu
Hiçbir şey kâr etmez deli gönlüme
İbrişim örmüyorlar (Rast Türkü)
İçime hep hüzün doluyor
Kalbim seni özler yollarını gözler
Kara gözlüm efkârlanma gül gayrı
Kim demiş ki sevgiler ayrılıklarla biter
Kimi dertten içermiş kimi neşeden
Kûyinde figanımla acep gûlgûle yok mu
Leb-i renginine bir gül konsun
Mavi gözlerin tatlı şirin sözlerin
Maziyi nasıl taşlara çizmişse denizler
Mehpareler elinde kalmış şikeste gönlüm
Mevsimler başka başka bahar güzel yaz güzel
Mey-i lâlinle dil mestâne olsun
Nedendir bu dil-i zârın figanı
Nev-hırâmım sana meyl eyledi can bir dil iki
Nihansın dideden ey mest-i nazım
Önce tuttun elimden sonra neden bıraktın
Ömrümce hep adım adım
Ömrün bu hazân mevsimi hep âh ile geçti
Perişan saçların aşkımın ağıdır
Rast girip fend ile seyretti hümayî (Rast Kâr-ı Nâtık)
Rast Kâr-ı Muhteşem
Reng-i ruhsârına gülgûn dediler
Rindlerin ölümü
Rüya gibi her hatıra her yaşantı bana
Saçların tarumar gözlerinde nem
Saçının tellerine gönlümü taktı kader
Sâgarda değil sâkî-i zîbâda gözüm yok
Sâkî parıldasın şefâk-ı meyle câmımız
Sazın gibi sinem dahi bir nağme zenindir
Senden ayrı yaşayamam çünki çok sevdim seni
Sen nazla gezerken güzelim güller içinde
Senden uzak günlerim zindan oluyor
Sensiz kalan gönlümde bil ki hayât virâne
Sevda ile dillendi bu son şarkı sesinle
Sevdim yine bir nev-civân
Sevmediklerinle gönül avutma
Sevmek seni bir suç ise affet günahımı ey sevgili
Sevmekten kim usanır
Sıra sıra siniler (Rast Türkü)
Son aşkımdın sevgilim sen ellere değiştin beni
Söylemek istesem gönüldekini
Şebabet gitti de elden başımdan gitmiyor sevdâ
Şen kuzu gibi (Rast Kanto)
Unut beni kalbimdeki hicrânla yalnız kalayım
Vuslatından gayri el çektim yeter ey bî-vefâ
Yaklaşıyor gün be gün ömrümüz son mevsime
Yalnız benim ol el yüzüne bakma sakın sen
Yana yana kül oldum bir esmere kul oldum (Rast Türkü)
Yıllar var ben onu hiç unutmadım
Yıllar yılı hep yalvarır dururum
Yine bir gülnihal aldı bu gönlümü
Yok mu cânâ âşıka hiç şefkatin
Yoksun bu gece yine zehr oldu şarâbım
Yoksun diye bahçemde çiçekler açmıyor bak
Yüzündür cihanı münevver eden

Harici Linkler

Rast makamı etütler
Rast Makamı Seyri

Pençgah Makamı Şarkılar


Pençgah Taksim, Pençgah Saz Semaisi

Pençgah Eserler

Pençgah Mevlevi Ayini
Pençgah Peşrev (Neyzen Salih Dede)
Bîtû nefesi hoş nezedem hoş nenişestem
Hem sohbet-i dildar ile mesrur idik evvel

Nühüft Makamı Şarkılar


Nühüft Âyin i Şerîfi Baş Taksim

Nühüft Eserler

Mecbur-ı aşkı olduğumu her gören bilir
O şûh olursa bana mihriban murâdımca
Şitâb-ı bâd-ı sabâ sû-be-sû çemen-be çemen
Tâ kim hattın ey meh cebînim yüze çıktı

Harici Linkler

Nühüft Makamı Seyri

Nihavend Makamı Şarkılar

Nihavend Faslı

Nihavend Saz Eserleri

Mini Mini Bir Nihavend Peşrev (Hüseyin Sadettin Arel)
Nihavend Longa (Kemanî Kevser Hanım)
Nihavend Saz Semaisi (Mesud Cemil Bey)
Nihavend Saz Semaisi (Gönlümün Melâli) (Ömer Altuğ)
Nihavend Saz Semaisi (M. Reşat Aysu)
Nihavend Saz Semaisi (Vecdi Seyhun)
Nihavend Sirto (Hasan Özçivi)

Nihavend Şarkılar

Acelem var güzelim aylar yıllar pek hızlı
Acıyaydı bana bir kerrecik ol gonca femim
Affetmem asla seni
Ağlamakla inlemekle ömrüm gelip geçiyor
Ah İstanbul İstanbul olalı
Ahımı hicranımı sakladım gizli tuttum
Ahter-i düşkün garib-i aşık-ı âvâreyim
Aklımda sen fikrimde sen kalbimde rûhumda sen (Nihavend Tango)
Aldatmadığın kalmadı hâlâ da kaçarsın
Aman avcı vurma beni (Nihavend Türkü)
Anla artık, anla beni (Son Mektup)
Aşk böyledir, aşk böyledir, âşıkı sevda söyletir (Nihavend Tango)
Aşk bu değil yapma güzel
Aşka gönül vermem, aşka inanmam
Aşkım bahardı ümitler vardı
Aşkımın ilk baharı, ilk heyecanım benim
Aşk nedir nasıldır bilen var mı
Ayrıldı gönül şimdi yine bir tek eşinden
Ayrılmak ne kadar zor, unutulmak çok acı
Bağ gölgelenir güller açar bülbül öterken
Bahar bitti, güz bitti artık bülbül ötmüyor
Bahar geldi gül açıldı
Bahar gelmiş neyleyim neyleyim baharı yazı
Bahar meltemidir başımda esen
Baharda bu yıl bir melâl var hüzün gibi
Bahçemde açılmaz seni görmezse çiçekler
Bakışların derin derin (Nihavend Tango)
Bakmıyor çeşm-i siyâh feryâde
Baktım da hazan akşamının ufkuna dalgın
Bana bir zâlimi Leylâ diye sevdirdi felek
Beğendim biçimini her yerin mini mini (Kadıköylü)
Bekledim de gelmedin
Ben bûy-i vefâ bekler iken sûyi çemenden
Ben de gönül çektim eskiden (Nihavend Tango)
Beni hicrânlara terk eyleyerek gitti o yâr
Benim gönlüm bir kelebek dolaşıyor çiçek çiçek
Ben solmuş bir yaprak gülün dalında (Nihavend Tango)
Beni bir lâhza dinle ey kara gözlü kuzu
Benim gönlüm sarhoştur yıldızların altında
Bilmem bu gönülle ben nasıl yaşayacağım
Bilmem hatırlar mısın bir liseli kız vardı
Bilmezdim özüm gamzene meftûn imişim ben
Bin gül çıkarırdım sana kalbimdeki külden
Bin reca vü bin niyazla kokladım güllerini
Bir alev bir ışık senin bakışın
Bir âşık-ı dil-hastayı dil-şâd edecek yok
Bir ben sevdim gönülden bir de Mecnun ben kadar
Bir beyaz gül gibisin
Bir demet yasemen, aşkımın tek hâtırâsı
Bir deniz ki gözlerin ölürcesine derin
Bir dert gibi akşam suların koynuna indi
Bir gonca-i terdir o peri çehre nigârım
Bir güneş doğuyor karanlıklardan (Nihavend Tango)
Bir gün o güzel şâd edecek ruhumu sandım
Bir ihtimâl daha var, o da ölmek mi dersin
Bir serapsın gözlerimde koşarım yetişemem
Bir sevgi istiyorum
Biraz kül, biraz duman o benim işte (Avni Anıl)
Biraz kül biraz duman o benim işte (Münir Nurettin Selçuk)
Bir neş'e umdu gönül serâpâ keder oldum
Bir kere bakanlar unutur derdi günahı
Bir tatlı yalan olsa bile sevmeyi vâd et
Bir yaz günü tanışmıştık
Bugün yine gönlümün bahçesinde gezindim
Bu şarkı senindir dinle sevgili
Bu yağmur ah bu yağmur seni bana getirsin
Bülbül âşıkmış güle gül naz eder bülbüle
Bütün çılgınlıklar seni sevdiğim için
Cevr-i canandan usanmazsın gönül
Çamlarda şafak rengi gibi gönlüme aktın
Çamlıca yolunda âşığı kolunda
Çok zamandır sevdiğim mehcûr-ı hüsnün olalı
Çözülme zülfüne ey dil-rûbâ dil bağlayanlardan
Daldan dala uçarım (Çalıkuşu)
Dem bezm-i visâlinde hebâ olmak içindir
Denizde akşam
Dil seni sevmeyeni sevmede lezzet mi olur
Dinle sevgili dinle (Nihavend Tango)
Diz çöksem önünde ah niyaz etsem
Doymadım sana ağlarım âh ederek yana yana
Dün gece saz meclisine neden geç geldin
Dün Göztepe'nin neşeli bir âlemi vardı
Dün kahkahalar yükseliyorken evinizden
Eller eller
Ellerim böyle boş boş mu kalacaktı
Elvedâ bütün hâtıralar, elvedâ bütün gençliğim
Erişti nev-bahar eyyâmı, açıldı gül-i gülşen
Ey güzel İstanbul benim sevgili yârim
Ey hayali gözden gitmeyen dilber
Ey ipek kanatlı seher rüzgârı
Ey nihâl-i emelimde sararan penbe çiçek
Felek beni kul eyledi
Felekten saadet çalınmaz cicim
Feryad ile yad eyler iken ben seni her bar
Fikrimden geceler yatabilmirem (Ayrılık - Nihavend Azeri Türkü)
Gece sahilden açıp sandalı enginlere biz
Geçti hayal içinde bunca yıl bir gün gibi
Geçti ömrüm, yine hâlâ ben o bin derd ileyim
Gel desem döner mi sanki aşkımızla dolu günler
Geldi yine güzelim yaz
Gel gönlümü yerden yere vurma güzel ne olursun
Gel güzelim Çamlıcaya bu gece
Gelin kızlar annemize soralım
Gezerken yağmurda rüzgarda karda
Gizli aşk bu söyleyemem derdimi hiç kimseye
Gökyüzünde yalnız gezen yıldızlar
Gönlümle oturdum da hüzünlendim o yerde
Gönlümü başka emellerle avutsaydım
Gönlümün bülbülüsün aşk bahçemin gülüsün
Gönül bağında gezerken hep seni ararım
Gönül bu neden söz dinlemez ağlar (Nihavend Tango)
Gönül nedir bilene gönül veresim gelir
Gördüm yine bir gonca-i nâdîde-edâyı
Göze mi geldim sen mi unuttun
Gözleri aşka gülen taze söğüt dalısın
Gözlerin bir aşk bilmecesi sorar gibi
Gözlerinin içine başka hayal girmesin
Gurbete düştüğüm günlerden beri
Gül kokan sünbül kokan şebtâbı sensiz neyleyim
Güller ne hoştur renkler ne ince
Gülmedi bahtım yine bu sevda bitti yazık (Çal kanunum çal)
Gül yüzlü bülbül sözlüsün çapkın (Nihavend Tango)
Gün doğarken yıldızlar, söner de belli olmaz
Gündüzüm seninle gecem seninle
Gün olur ki sonbaharın hüznü lâl eyler beni
Güzel bir göz beni attı bu derin sevdaya
Haftalar aylar var ki hasretinle üzgünüm
Hani yosun rengi gözlerin olacaktı senin
Hasret bulutlarım bir bir ağlıyor
Hasretin pınarı çağlar içimde
Hatırla ma'ziyi mes'udu sen de ben gibi yan
Hatırla sevgilim o mesûd geceyi
Hatırlar mısın beni bir zamanlar
Hayal içinde akıp geçti ömrü derbederim
Her şeydi benim için, bir candı, bir nefesti
Hüsrânla gönül hep inler
Issız gecede ben yine hicranı düşündüm
İçimde nice uzun yılların özlemi var
İnan ki kimse bana senin gibi bakmadı
İnleyen nağmeler rûhumu sardı
Kaçsam bırakıp senden uzak yollara gitsem
Kaderimde hep güzeli aradım
Kalbe dolan o ilk bakış unutulmaz unutulmaz
Kalbimdeki son aşka inerken kara perde
Kalbimin sahibisin
Kanatları gümüş yavru bir kuş
Kandilli yüzerken uykularda
Kaşların ne güzel kara kız
Kız sen İstanbul'un neresindensin (Nihavend Fantezi)
Kız sen geldin Çerkeş'ten
Kimseye etmem şikayet ağlarım ben halime
Kirpiklerinin gölgesi güllerle bezenmiş
Koklasam saçlarını bu gece tâ fecre kadar
Komşunun tatlı kızı
Körfezdeki dalgın suya bir bak, göreceksin
Külle köz arasında
Leylakları sümbülleri soldurdun gonca gülleri
Maksadım birazcık yine naz yapmaktı
Maziye karışmış sararan günleri andım
Maziyi düşündüm de yoruldum hâlin elinde
Mehtâba bürünmüş gece
Mehtaplı bir gecede görmüş sevmiştim onu (Nihavend Tango)
Menekşelendi sular, sular menekşelendi
Meni attın ay gız ay gız ataşa (Nihavend Azeri Türkü)
Mihrabım diyerek sana yüz vurdum
Müjgan gibi hicran oku tâ kalbime geçti
Mümkün mü unutmak güzelim neydi o akşam
Nâlendedir ney kimi âvâze-i aşkım bülend
Nar-ı aşkınla senin ey nev-civan
Ne bildim kıymetin ne bildin kıymetim
Neden bilmem bu iptilâ
Neden yaktın, ne istedin
Ne dert kalır ne hüzün bir sudur akar zaman
Ne geçen günleri yâd et ne de âtilere kan
Nerelerde kaldın ey serv-i nâzım
Ne zaman geleceksin bu kaçıncı bahar
O gelişin var ya beni yıllar önceye götürdü
O şuhun rûhlerin gördüm gül-i zibâ mıdır bilmem
Özlediğim şarkısın kulaklarımda
Ruhsârına aybetme nigâh ettiğimi
Ruhumda bir duygu yaşatır seni
Rûhuma gecenin mâtemi doldu
Rûyinden at nikabı
Rüzgârlar ufkumda neyler çalarken
Sana bilmem ki neden hiç doyamam
Sana gizli bir diyeceğim var
Sana nerden gönül verdim (Nihavend Tango)
Sarahaten acaba söylesem darılmaz mı? (Tereddüt)
Sen benim gönlümde açan son güldün
Sen göğsüme taktığım sevgili gülsün
Seninle bu aşkı kaldığı yerden devam ettirelim bitmemiş gibi
Seni sevmek sana yanmak senin olmak dileğim
Sen kalbimdeki sen (Ömrüm benim - Nihavend Tango)
Sen kimseyi sevemezsin sevmeyeceksin, sevmeyeceksin
Sensiz göremem alemi sen göz bebeğimsin
Sensiz her gecenin sabahı olmayacak sanırım
Sensiz kaldığım geceler hasretin bağrımı deler (Nihavend Tango)
Sevdikçe seni ömrüm artar ey yâr
Sevgilim bir tanem her şeyimdi o
Sevil neşelen sevme yanarsın
Sisli bir hayal gibi içimde hatıralar
Sonbaharı bir genç kızla Hisarlarda geçirdim
Susamış topraklar gibi gönüller
Süzül güzel süzül de gel deli gönlüm bak seni ister
Süzüp süzüp de ey melek o çeşm-i nim habını
Şarkılar seni söyler, dillerde nağme adın
Şu gönlümü yaralayan bu bahtımı karalayan (Sizden Biri)
Şu güzeller güzeli yâr gibi geldi bana
Şu seven kalbin feryadını duy bir gece olsun
Tövbeler tövbesi
Uçsuz bucaksız engine
Unutturamaz seni hiçbir şey unutulsam da ben
Uyusam dizlerinde ılık yaz geceleri (Nihavend tango)
Üç yıl beni sevdanın ipek saçları sardı
Üsküdar’a gider iken aldı da bir yağmur (Kâtibim - Nihavend İstanbul Türküsü)
Vücûd ikliminin sultânı sensin
Yalnız seni sevdim seni yaşadım
Yâ Rab kalbimin sâhibi nerde
Yârin bu kadar cevri gelir miydi hayale
Yâr senden kalınca ayrı
Yaz günleri en tatlı hayaller gibi geçti
Yemeni bağlamış telli başına
Yıllardır bekliyorum bir gün dönersin diye
Yine bu yıl ada sensiz içime hiç sinmedi
Yine hazân mevsimi geldi
Yok başka yerin lûtfu ne yazdan ne de kıştan (Kalamış)
Yücelse arşına ruhum senin kemalindir
Yüreğime kör düğümler atılmış
Zülfün görenlerin hep bahtı siyâh olurmuş

Amator Sesler
Konya Musiki Dernegi Nihavend Fasli

Harici Linkler

Nihavend makamı seyri
Nihavend şarkılarda aralıkların kullanımı

Neveser Makamı Şarkılar

Neveser Taksim

Neveser Saz Eserleri

Neveser Peşrev (Neyzen Yusuf Paşa)
Neveser Saz Semaisi (Neyzen Yusuf Paşa)

Neveser Eserler

Bahar geldi yeşillendi çemenler
Bais oldu çeşm-i mestin aşıkın berbadına
Ey gözleri âhu misal
Dilber içre bî-mesel dil-cû musun
Diyemem sine-i berrâkı semenden gibidir
Gece sahilde ağlayan dalgalar gökleri inletiyor
Hicranla harâb oldu da sevdâ eli gönlüm
Köpürsün bâdeler, peymâneler, fevvâreler gelsin
Mecliste bu revnâk bu şetâret sana mahsus
Nale-i can-gâhı canan duymuyor
Nasıl çaldın kalbimi ey Allahın zalimi
Nasıl edâ bilir ol dilber-i fedâyı görün
Nâz ile süzdün o çeşm-i fülfülü
Neveser bir şarkı yazdım yad edin dostlar beni
O güzel gözlerinin sihrine kandım bu gece
Sanma bârân-ı bahâr üstüne devrân ağlar
Sen güzellerden güzelsin bense Mecnun'dan beter
Seni ah anmadan aşkınla yanmadan
Sırdır senin aşkın bana bir sırr-ı ezeldir
Süzdükçe çeşm-i nergisin

Harici Linkler

Neveser Makamı Seyri

Neva Makamı Şarkılar

Neva Taksim

Neva Saz Eserleri

Neva Peşrev (Tanburi Cemil Bey)
Nevâ Saz Semaisi (Yusuf Ziya Paşa)

Neva Eserler

Nevâ Kâr
Âteş-i aşkınla yandır kalbimi subh ü mesâ (Neva ilahi)
Ben yürürüm yâne yâne aşk boyadı beni kâne
Bir deli gönlün var bir kırık sazın
Birlikte bu akşam çıkalım seyre civânım
Elbet gönüllerde sabah olacak
Ey gonca dehen ahı seherden hazer eyle
Gonca açmaz gül olmaz bahârı yok gönlümün
Hayli demdir bir gül-i ruhsâre oldum müptelâ
Hey hey diye hânendeler ettikçe terâne
Hicrân gönül belâsın
Ko sînem âteşe yansın
Muntazırım teşrifine reftar ile revişine
Müşkül oldu sûzişim etmek nihan
Sevdi bu gönül seni yamân eylemedi
Sonbahar oldu deyip yazla kışa
Yine bağlandı dîl bir nev-nihâle
Zeyn eden bağ-ı gül müdür bülbül müdür

Harici Linkler

Neva Makamı Seyri

Muhayyerkürdi Makamı Şarkılar

Muhayyerkürdi Taksim - Talat Er

Muhayyerkürdi Saz Eserleri

Muhayyer Kürdi Peşrev (Asdik Ağa)
Muhayyerkürdi saz Semaisi (Reşat Aysu)
Muhayyerkürdi Saz Semaisi (Sadi Işılay)

Muhayyerkürdi Şarkılar

Akşam olunca yârelerim sızlar
Akşam yine gölgen, yine gölgen, yine akşam
Ankara Rüzgarı
Artık yeşerecek bir dalım yok
Aşkınla yana yana kül olsa da ocağım
Ayrılık var çıkan falda
Bakışı çağırır beni uzaktan
Bir garip yolcuyum hayat yolunda
Bir gülü sevdim bir seni sevdim
Bir gün acı bir rüzgâr esiverecek birden
Bir kızıl goncaya benzer dudağın
Bir sabah istiyorum gözyaşlarımı silsin
Bir yerde ümit biter solar lâleler güller (Ayrılmalıyız artık)
Boş çerçeve
Bunca güzel içinde birisi var ki
Burası Agora meyhanesi
Çoban Yıldızı
Çökertme
Damarımda Kanımsın
Dost Bildiklerim
Duydum ki unutmuşsun gözlerimin rengini
Dil sû iden ol âfet-i tâb-ı nazarımdır
Düşen bir yaprak görürsen beni hatırla demiştin
Düşen sarı yapraklara
Elbet bir gün buluşacağız
Elveda gençliğim elveda ey hatıralar
Evlerinin önü handır (Muhayyerkürdi Türkü)
Gece kirpikli kadın aşkıma siyah bakma
Gönlüm özledikçe görürdüm hele
Gönül âşık oldu sana
Gümüş gerdanlık
Hani o bırakıp giderken seni (Veda Busesi)
Hayat bazen tatlıdır sevenler kanatlıdır
İçin için yanıyor yanıyor bu gönlüm
Kadehinde zehir olsa
Kalbimi kıra kıra (Senden bana ne kaldı bir hatıradan başka)
Kapın her çalındıkça o mudur diyeceksin
Karanlik dunyam
Kendim gurbet elde gönlüm sılada
Mâzide kalsa da bütün hâtıra
Mevsimler yas tutup güller ağlasın
Nazlı bir çiçek gibi
Ne çıkar bahtımızda ayrılık varsa yarın
Ne olursun güzelim sevsen beni
Neyleyim neyleyim ben böyle yâri (Muhayyerkürdi Türkü)
O beni bir bahâr akşamı terkedip gitti
Rüzgâr söylüyor şimdi o yerlerde bizim eski şarkımızı
Sakın bir söz söyleme yüzüme bakma sakın (İntizar)
Seni sensiz yaşadım seni içtim her gece
Sen Nisansın daha ben Sarı Eylül
Sevenler hep ağlarmış (Eylül akşamlarında)
Sevgi deli gönülden gönüle bir akıştır
Sitemler örüyor kaderin ağı
Söz verirsin severek bekletirsin üzerek
Tekrar bana dönsen yine beni sevsen
Unutulmaz adınla dudakta kal sevgilim
Unutulmuş ne varsa sevgiden geri kalan
Uyan ey gözlerim gafletten uyan - Muhayyerkürdi İlahi
Var mı hâcet söyleyim ey gül-tenim
Viran olan kalbimde sevgilimi özlerim
Yalnızım bu diyârda senden çok uzaktayım
Yalnız kalan rûhumun acısı çok derindir (Sarmaşık Gülleri)
Yaşamak zevki verir rûhuma sonsuz kederim
Yıllar sonra rasladım çocukluk sevgilime
Yine bahar oldu coştu yüreğim
Yüce dağdan esen yelden (Gül Dudaklım)

Harici Linkler

Muhayyerkürdi Makamı Seyri

Muhayyer Makamı Şarkılar

Muhayyer Taksim

Muhayyer Saz Eserleri

Muhayyer Peşrev (Tanburi Cemil Bey)
Muhayyer Saz Semaisi (Tanburi Cemil Bey)

Muhayyer Şarkılar

Ay doğdu batmadı mı
Bahar oldu, düştün dile
Batan gün kana benziyor
Bıçak düşmez belinden
Bî huzûrum nâle-i mürg-i dil-i dîvâneden
Bir elif çekti yine sîneme cânan bu gece
Bir gönülde iki sevda sonu bilmem ne olur
Bir gün sevdiğimi anlayacaksın
Çepçevre bahar içinde bir yer gördük
Çile bülbülüm çile
Esmerim kıyma bana
Ey ateş-i gam bağrımı yak kanlı kebab et
Feryâda ne hâcet yürü bend eyle dehânın
Gezdim yürüdüm dün gece hicrânımı yendim
Gözden cemâlin çün ırağ oldu
Güneş gibi şahsım olsa
Hâl-i siyeh-i gerden-i nâzik terindedir
Her hâlinle her şeyinle güzelsin
Humârı yok bozulmaz meclisi meyhâne-yi aşkın
İltimas etmeye yâre varınız
İstanbul'dan Üsküdar'a yol gider
İşte seni seven benim
Nar bahçesinin goncası gülgûn dehenindir
Ne zaman görsem onu ayaklarım dolaşır
Niçin mahzun bakarsın sen bana öyle
Ok gibi hûblar beni yaydan yabana attılar
Ol gonca dehen bir gül-i handân olacaktır
Sâkî içelim câmını demsâz olarak gel
Sana gül gonca diyorlar bana şeydâ bülbül
Serâpâ hüsn ü ânsın dilsitansın nâz-perversin
Sevdiceğim âşıkını ağlatır
Söğüdün yaprağı narindir narin
Titrer yüreğim her ne zaman yâdıma gelsen
Yâdımda o sevdalı yeşil dîdelerin var
Yenilendi derdim neden bilemem
Yetmez mi sana bister-ü bâlin kucağım
Yolculuk var yarına sevenler diyarına

Harici Linkler

Muhayyer Makamı Seyri

Mahur Makamı Şarkılar

Mahur Taksim

Mahur Saz Eserleri

Mahur Peşrev (Gazi Giray Han)
Mahur Peşrev (Muallim İsmail Hakkı Bey)
Mahur Peşrev (Rauf Yekta Bey)
Mahur Peşrev (Tanbûrî Cemil Bey)
Mahur Saz Semaisi (Kemençeci Nikolaki)
Mahur Saz Semaisi (Refik Talat Alpman)

Mahur Şarkılar

Mahur Fasıl
Alamam doğrusu dest-i emele
Aldı aklım bir gonca leb
Al yanına bir dilnüvaz
Amman amman Bağdatlı (Mahur Türkü)
Âşıka Bağdat sorulmaz ufukları aşar gider
Ateşin gözlerini ruha kemend etme sakın
Ayrılık rüzgârı gönlüme doluyor
Bâdeler döndükçe artar bezm-i ayşın neşesi
Bahar penbe beyaz olur
Ben derdime hiç çare bulmam saki
Ben güzele güzel demem güzel benim olmayınca
Beyoğlunda gezersin (Mahur İstanbul Türküsü)
Bir gönülde iki sevda olamaz
Bu sevdâ ne tatlı ne tatlı yalan
Bu son şarkımda sen varsın ilk şarkımda yine sen vardın
Çekin halay çalsın durmadan sazlar
Çek küreği güzelim uzanalım Göksu'ya
Dün yine günümüz geçti beraber
Ey gonca dehen hâr-ü elem cânıma geçti
Ey gözü âhû bana bilmem niçün bîgânesin
Gâfîl ne bilir neş've-i pûr şevk-i vegâyı (Mahur Mehter Marşı)
Gel bir daha gül rûyini aç handeni göster
Gittin gideli ben deli divaneye döndüm
Giyer fistanını atlas atlasa iğneler batmaz
Gösterip ağyâre lûtfun bizlere bîgânesin
Gülşen-i ezhâr açtı her yana
Hâlâ kanayan kalbimi aşk ateşi dağlar
Hicrânı açmıştır sînede yara (Sabret Gönül)
İki gözüm sensiz lutfet de söyle
Kadehin dudağımda gelsen de gelmesen de
Katinanın elinde makina dikemez ah dikemez (Mahur Kanto)
Ne ararsan sende mevcut
Niçin nâlendesin öyle
Petek petek bal gibisin
Sabah olsun ben bu yerden gideyim
Sabâ tarf-ı vefadan peyam yok mu
Senle durmak dernâk eyler beni
Serv-i nâzı seyret çıkmış oyuna
Setiremin düğmeleri bir sıra - Mahur Türkü
Şarkımı senin için yazdığımı bilseydin
Şimdi bahara erdim, gonca gonca gül derdim
Şu dere yonca (Mahur Türkü)
Şu güzele bir bakın bakışı nur saçıyor
Tâ-be-key sinemde cây etmek cefâ vû kîneye
Telif edebilsem feleği ah emelimle
Ver sâkî tâzelendi derdim bu gece
Vur Pençe-i Âlî'deki şemşîr aşkına
Yemenimde hare var (Mahur Türkü)
Yine zevrak-ı derûnum kırılıp kenâre düştü
Yüce dağdan esen rüzgâr sevgiliye selâm götür
Zâhirî hâle bakıp etme dâhil bir ferdi

Harici Linkler

Mahur Makamı Seyri

Kürdilihicazkar Makamı Şarkılar




Kürdilihicazkar Saz Eserleri

Kürdilihicazkar Longa (Haydar Tatlıyay)
Kürdilihicazkar Longa (Kemanî Sebuh)
Kürdilihicazkar Peşrev (Vasilaki Efendi)
Kürdilihicazkar Saz Semaisi (Reşat Aysu)
Kürdili Hicazkar Saz Semaisi (Tatyos Efendi)

Kürdilihicazkar Şarkılar

Kürdilihicazkar Fasıl
Âh bu şarkıların gözü kör olsun
Akşam yine gölgenle sabah etti bu gönlüm
Artık ne siyah gözlerinin gölgesi kaldı
Avuçlarımda hâlâ sıcaklığın var inan
Ay dalgalanırken suların oynak izinde
Bağa girdim kamışa su ne yapsın yanmışa
Bahar çiçek çiçek gelince güzel
Bahçenizde Sünbül olsam
Bâis figân-ü nâleme aşk ibtilâsıdır
Bana çok gördü felek külbe-i ahzânı bile
Başka söz söylemem aşktan yana ben
Belkide meçhuldür gideceğim yer
Ben bir yuvasız kuş gibi çamlarda gezerken
Beni kör kuyularda merdivensiz bıraktın
Ben unutsam şarkılar unutmaz söyler seni
Ben yağmur ben güneş ben sevgi seli
Bir esmer dilberin vuruldum hüsnüne
Bir gamlı hazânın seherinde ısrâra ne hacet yine bülbül
Bir gizli günâhın izi gül benzini sarmış
Bir gizli yalan söyle de aldat beni kandır
Bir gün görmese gönlüm seni arar bunalır
Bir kendi gibi zâlimi sevmiş yanıyormuş
Bir sabah bakacaksın ki bir tânem ben yokum
Bir yaz gecesi Çamlıca mehtâbına geldin
Bitmez tükenmez bu dert ömür diyorlar buna
Bu akşam bütün meyhanelerini dolaştım İstanbul'un
Bu akşam yine dertlerimle baş başa kaldım
Bu ateşi sen yaktın içime gel de sen söndür
Bu gönül ne gülde ne gülşendedir
Bunca cevrinle gönül ülkesi virâne olur
Cânândan uzak kaldı gönül
Cismin gibi rûhun da güzel zannedip ey mâh
Çamlar arasından süzülürken mehtap neydi o akşam adalar
Çeşmânını göster de gözün yaşını dindir
Damlalar damla damla içimde çağlar gibi
Derbeder bir âşıkım yurdum evim virânedir
Derdin ne ise saklama mahrem olayım ben
Dert bende derman sende
Dertleri zevk edindim bende neşe ne arar
Dindir artık ne olur kalbimdeki acıyı
Duygular coşuyor çaldığın zaman (Sen vur da tamburun tellerine yâr)
Ehl-i aşkın dilinden haberdar olmayan bilmez
Ehli aşkın neşvegâhı kûşe-i meyhanedir
Endülüste Raks
Ey benim baht-ı yârim, gönlümün tahtı yârim
Ey mutrîb-i zevk âşinâ
Ey nâz-ü işve velvele-î şân olan sana
Ey şuh-i sertâb, ey dürr-i nayâb
Geçmesin günümüz sevgilim yasla
Geçti ömrün nevbahârı bülbül olmuş neyleyim
Geçti zahm-ı tîr-i hicrin, tâ dil-i nâşâdıma
Gelmiyorsun yakıyor bağrımı hicranın eli
Gel sen bize akşam yine mehtâb görünsün
Gidelim Göksu'ya bir âlem-i âb eyleyelim
Girdim yârin bahçesine gül dibinde gül'izâr
Gitmesin hayalin ölürüm dideden
Gitsen bırakıp gönlümü ruhumda sesin var
Gittin bıraktın beni gurbet ellerde
Gözlerin mavi mine vuruldum perçemine
Gözü ceylân gözüdür bakışı mestanedir
Gurûb etti güneş dünya karardı
Gülebilmez gülüm bahar sensiz
Gül yüzünde güller solsa ağlarım
Gümüş tellerle örsem saçının her telini
Günaydınım narçiçeğim sevgilim
Gün doğmayacak belli bu aşkın gecesinden
Hançer-i ebrûsu saplandı dile
Hayatta yalnız serabı var sana olan sevgimin
Heder ettim yıllarımı boş ümide bağlandım
Her gece semâda ararım seni
Her tel saçı bir ter dudağın değdiği yerdir
Hüzün zaman zaman deli dalgalarla gelir
İçince şarâbı ezelde gönül
İftirâkındır sebep bu nâle-vü feryâdıma
İnce bir bulut gibi siyah ipek peçesi
Kalbi sevda-zedeler ah ile daim inler
Kaldı yollarda bu şeb âşıkının dîdeleri
Kanlar döküyor derdin ile dide-i giryân
Kimdir bu kadın saçları ak benzi sararmış
Koparan sinemi ağyâr elidir
Kurumuş topraklar gibiyim
Meftûnun oldum ey vech-i ahsen
Mestâne nigâh şûh duruşun câna can ekler
Muntazır teşrifine hazır kayık
Nazında senin özlediğim eski cefâ yok
Ne demiştin niçin caydın sözünden
Ne gelen var ne haber var gün uzak yollar ırak
Nereden sevdim o zâlim kadını
Ne senin aşkına muhtâç ne esirin olacağım
Neş'eyle geçen ömrümü eyvah keder ettin
Ne o bensiz edebilir ne temelli gidebilir
Ne olur akşamları gelsen otursan yanıbaşıma
Nice sevdi nice yandı nice bağlandı gönül
Niçin terkeyleyip gittin a zâlim
Nur salkımısın gül ki, bahar bahtıma yansın
O güzel başını göğsüme koysan
O kadın ah o kadın
Olacak âh olacak o yâr benim olacak (Kürdilihicazkar Tango)
Ömrümce o saf aşkını kalbimde yaşatsam
Rakkas bu hâlet senin oynunda mıdır
Ruhum sana bir gizli geliş arzusu duydu
Safâlar getirdiniz safâ geldiniz dostlar
Sana ey cânımın cânı efendim
Saymadım kaç yıl oldu sen ellerin olalı
Sen beni bir bûseye ettin fedâ
Sende acep uşşaka eziyet mi çoğaldı
Sen gitgide bir âfet-i devrân olacaksın
Sen körfeze geldiğin zaman yıldızlar güler
Seni ben ellerin olsun diye mi sevdim
Seni benden alamazlar çünkü benim canım sensin
Seni coşkun suların koynuna mehtap alamaz
Seninle buluşmamız ne kadar zor olsa da
Serâpâ hüsn ü ânsın dilsitansın nâz-perversin
Sevmek acı bir arzu derler sevilmiyor sevenler
Sîneler aşkınla inler dîdeler mahmûr olur
Sorma bana nâfile neler düşündüğümü
Söyle naz mı bu kaş çatış
Söyle neden ağladın neler geldi başına
Şarap koy kadehime kan doldurma bu akşam
Şarap mahzende yıllanır
Şen gözlerine neş'e veren bir çiçek olsam
Şimdi hatırda mıdır âşık-ı nalân acaba
Tasvir edemem öyle güzel öyle gül endâm
Tir-i nigehin açtı ciğergâhıma yâre
Tükensin gözlerinde ömrüm bakmakla senin
Uçsun adadan gönlüme sinendeki gamlar
Unuturum diye yorma kendini
Uyup da eller sözüne şüphelere dalıyorsun
Uzun yıllar bekledim hakikat oldu rüyam
Uzuyor yıllar gibi dakikalar sen yoksan
Yalancıdır hep aynalar gir kalbime gör kendini
Yaşlı gözlerimi kuruttum bu gece
Yıldızlara baktırdım fallarda çıkmıyorsun
Yıldızlı semalardaki haşmet ne güzel şey
Yok artık tahammülü bu ateşe gönlümün
Yollarda kalan gözlere yaşlar doluyor gel
Yüzüm şen hatıram şen meclisim şen mevkiim gülşen


Harici Linkler

Kürdilihicazkar Makamı Seyri


Amatör Sesler
Gün Işığı Türk Müziği Korosu - Şef Mert Erağan