Hicaz Makamı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Hicaz Makamı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Sen bu yerden gideli ey saçı zer

Sen bu yerden gideli ey saçı zer
Sen bu yerden gideli ey saçı zer
Sen bu yerden gideli ey saç-ı zer
Seni söyler bana dağlar dereler
Gayret-i ahım ile bad inler
Seni söyler bana dağlar dereler

Beste: Şevki Bey
Güfte: Recâizâde Mahmut Ekrem
Makam: Hicaz Hümayun
Usûl: Aksak
Form: Şarkı
İcra: Tülin Korman

Yeşil gözlerinden muhabbet kaptım

Yeşil gözlerinden muhabbet kaptım 
Yeşil gözlerinden muhabbet kaptım
Yeşil gözlerinden muhabbet kaptım
Diz çöküp önünde yıllarca taptım
Kalbimi uğruna bir köle yaptım
Aldanıp o tatlı yalanlara ben

Yıllarca inandım yıllarca kandım
Yüreğin benimçün çarpıyor sandım
Yılladan beridir demek aldandım
İnanmam şimdi hiç fiğanlara ben

Beste: Ümit Mutlu
Güfte: Şerâfettin Özdemir
Makam: Hicaz
Usûl: Düyek
Form: Şarkı
İcra: Emel Sayın

Sevdayı ruhun aşk eline son seferimdir

Sevdâ-yı ruhun aşk eline son seferimdir 
Sevdayi ruhun aşk eline son seferimdir
Sevdâ-yı ruhun aşk eline son seferimdir
Derdinle helâk olma ne çâre kaderimdir
Zahmından ifâkat aramam nakş-ı serimdir
Derdinle helâk olma ne çâre kaderimdir

Beste : Hâfız Yusuf Efendi
Güfte : ?
Makamı : Hicaz
Usûl : Curcuna
Form: Şarkı
İcra: Salih Dizer

Bağlanıp zülf-i hezâran tâbına

Bağlanıp zülf-i hezâran tâbına 
Bağlanıp zülf-i hezâran tâbına
Bağlanıp zülf-i hezâran tâbına
Bağlanıp zülfü hezârân tâbına
İbret oldum âh aşk erbabına
Hürr-iken düştüm belâ girdâbına
İbret oldum âh aşk erbabına

Can sanırken düşmen-i cân oldu yâr
Kıldı cismin zâr çeşmim eşk-bâr
Benden etsin nev hevesler itibar
İbret oldum âh aşk erbabına

Beste: Şevkî Bey
Güfte: Ömer Nâci Efendi (Muâllim)
Makam: Hicaz
Usûl: Devr-i Hindî
Form: Şarkı
İcra: Nursal Ünsal Birtek

Bir dem bulsam da safâ bin cefâ bekler beni

Bir dem bulsam da safâ bin cefâ bekler beni 
Bir dem bulsam da safâ bin cefâ bekler beni
Bir dem bulsam da safâ bin cefâ bekler beni
Bir dem bulsam da safâ bin cefâ bekler beni
Bir el ki çeker alır, böyle sürükler beni
Nerde mutlu ufuklar, güneş doğarken batar
Karar etmiş kahrı var, bırakmaz dertler beni


Beste: Vefik Ataç
Güfte: Ahmet Ilgaz
Makam: Hicaz
Usûl: Türk Aksağı
Form: şarkı
İcra: Nursal Ünsal Birtek

Sezdim dargın bakışını dalarken gözlerine

Sezdim dargın bakışını, dalarken gözlerine 
Sezdim dargın bakışını
Dalarken gözlerine
Bir kış sarmış gibiydi ah
Sanki bahar yerine

Gözleriyle dokundu
Kalbimin tellerine
Bir kış sarmış gibiydi ah
Sanki bahar yerine

Beste : Rifat Ayaydın
Güfte : Rifat Ayaydın
Makam : Hicaz
Usul : Curcuna
Form : Şarkı
İcra: Vedat Kaptan Yurdakul

Gül açarken bahçemde hep hayâlin gülümser


Gül açarken bahçemde hep hayâlin gülümser 
Gül açarken bahçemde hep hayâlin gülümser
Gül açarken bahçemde
Hep hayâlin gülümser
Uzaktan bana
Öyle bir dertliyim ki
Daldım hüsrâna
Rüzgarlar söylesin
Şarkımı sana

Mevsim seninle bahar
Aşkım dünyalar kadar
Sonsuzluk gibi
Beklerim ümit ile
Gelirsin diye
Rüzgarlar söylesin
Şarkımı sana

Akşamlar erdi suya
Gariplik çöktü koya
Sensiz ben gibi
Gönlüm hasretle doldu
Gün yine soldu
Rüzgarlar söylesin
Şarkımı sana

Beste: Nihal Erkutun
Güfte: Mualla Anıl
Makam: Hicaz
Usûl: Sofyan
Form: Şarkı
İcra: Nermin Demirçay

Halit Kıvanç'ın Nihal Erkutun ile yaptığı bir söyleşi ve daha sonra Nihal Erkutun'un çaldığı piyano eşliğinde Mülkiye Toper'in "Gül açarken bahçemde" adlı eseri seslendirmesini youtube'da izlemek için tıklayınız

Yorgun düştüm koklamaktan hayalini dün yine

Yorgun düştüm koklamaktan hayalini dün yine 
Yorgun düştüm koklamaktan hayalini dün yine
Yorgun düştüm koklamaktan hayalini dün yine
Sürüklendi hasta gönlüm gözlerinin rengine
Ruha dolan mehtap gibi dalsam diye seyrine
Sürüklendi hasta gönlüm gözlerinin rengine

Beste: Rifat Ayaydın
Güfte: Rifat Ayaydın
Makam: Hicaz
Usûl: Devr-i Hindi
Form: Şarkı
İcra: Elif Güreşçi

Şu yorgun gönlümü yormayın artık

Şu yorgun gönlümü yormayın artık

Beste: Hasan Esen
Güfte: Uğur Gür
Makam: Hicaz
Usûl: Düyek
İcra: Vedat Kaptan Yurdakul

Bilmem niye bir buseni sen çok görüyorsun

Bilmem niye bir buseni sen çok görüyorsun
Bilmem niye bir buseni sen çok görüyorsun
Bigane nigahınla beni öldürüyorsun
Hicrinle ben ağlarken sen gülüyorsun
Bigane nigahınla beni öldürüyorsun

Beste: Yesari Asım Arsoy
Güfte: İhsan Bey - Hafız Mustafa
Makam: Hicaz
Usul: Sengin Semai
Form: Şarkı
İcra: Elif Güreşçi

Niçin şeb-tâ seher ben zâr-ü zârım

Niçin şeb-tâ seher ben zâr-ü zârım
Niçin şeb-tâ seher ben zâr-ü zârım
Niçin şeb-tâ seher ben zâr-ü zârım
Neden oldu benim feryâd kârım
Medet gitti elimden ihtiyârım
Aman dostlar esir-i zülf-i yârım.

Beste: Şevki Bey
Güfte: Belirsiz
Makam: Hicaz
Usul: Aksak
Form: Şarkı
İcra: Muazzez Abacı

Nice bir uyursun uyanmaz mısın

Nice bir uyursun uyanmaz mısın
Nice bir uyursun uyanmaz mısın
Ah nice bir uyursun, uyanmaz mısın?
Göçtü kervan kaldık dağlar başında.
Çağrışır tellallar inanmaz mısın?
Göçtü kervan, kaldık dağlar başında.

Emir Hac göçeli hayli zamandır,
Muhammed cümleye dindir, imandır.
Delilsiz gidilmez, yollar yamandır,
Göçtü kervan, kaldık dağlar başında.

Bülbül olup dost bağında ötegör
İyi amellerle yükün tutagör
Efendimin kervanına yetegör
Göçtü kervan kaldık dağlar başında

Yunus sen bu dünyaya niye geldin?
Gece gündüz Hakk'ı zikretsin dilin.
Enbiyaya uğramaz ise yolun,
Göçtü kervan, kaldık dağlar başında.

Makam: Hicaz
Usûl: Sofyan
Beste: ?
Güfte: Yunus Emre

Hasta kalbimde açılmış kanayan bir yarasın

Hasta kalbimde açılmış kanayan bir yarasın
Hasta kalbimde açılmış kanayan bir yarasın
Seni ölsem de unutmam bana son hatırasın
Kaybolan cismini gönlüm nerelerde arasın
Seni ölsem de unutmam bana son hatırasın

Beste: Selahattin Pınar
Güfte: Mustafa Nafiz Irmak
Makam: Hicaz
Usûl: Ağır aksak
Form: Şarkı
Solist: Alâeddin YAVAŞÇA

Hicaz Makamı Şarkılar


Hicaz Saz Eserleri

Hicaz Hümayun Saz Semaisi (Ross Daly)
Hicaz Hümayun Saz Semaisi (Veli Dede)
Hicaz Mandıra
Hicaz Oyun Havası (Haydar Tatlıyay)
Hicaz Oyun Havası (Şükrü Tunar)
Hicaz Peşrev (Refik Fersan)
Hicaz Peşrev (Neyzen Salim Bey)
Hicaz Saz Semaisi (Gazi Giray Han)
Hicaz Saz Semaisi (Refik Talat Alpman)
Hicaz Sirto (Sultan Abdülaziz)

Hicaz Şarkılar

Hicaz Fasıl
Acaba şen misin kederin var mı
Açık bırak pencereni, örtme perdeyi bu gece
Açıl açıl gel efendim cihân bahâr olsun
Açmazsan eğer kalbime sen yâre-i hicran
Ada sahillerinde bekliyorum (Hicaz İstanbul Türküsü)
Affeyle suçum ey gül-i ter başıma kakma
Ağlamışım gülmüşüm kırılıp dökülmüşüm
Ağlar gezerim sahili sanki benimlesin
Ağyâr ile sen geşt-ü güzâr eyle çemende
Ah nice bir uyursun uyanmaz mısın - Hicaz İlahi
Ah nideyim sahn-ı çemen seyrini cânânım yok
Ah yakıyor bağrımdaki ateş
Akşam erdi yine sular karardı
Aldattın beni seviyorum diye kalbimi yaktın
Al goncayı deremedim
Anladım ki daha dolmamış çilem
Anladım sevmeyeceksin beni sen nazlı çiçek
Anlatılmaz bin dert ile geçiyor çileli ömrüm
Apansız uyanırsan gecenin bir yerinde
Artık bu solan bahçede bülbüllere yer yok
Aşıkım dağlara kurulu tahtım
Âşıklarının hâline ey mâh acımazsın
Aşık oldum yavrucağım yüzüne
Aşkımız ne güzeldi bittiğinde anladım
Aşkı seninle tattı, hicrânla yandı gönül
Ateş-i sûzân-ı firkat yaktı cism ü cânımı
Aynı çatı altında aşkımız bir yalanmış
Ayrılık ateşten bir ok
Ayrılık da zor değil, eğer hasret olmasa
Bağlanıp zülfü hezârân tâbına
Baharın zamanı geldi a canım
Bak ne hâle koydu bu baht-ı siyâh
Baktıkça hüsn-ü ânına hayrân olur âşıkların
Ben bir garip kuşum, yurdum yuvam yok
Bende hicrân yarasından da derin bir yara var
Ben gamlı hazan sense bahar dinle de vazgeç
Beni canımdan ayırdı gönlümü yıkdı temelden
Beni kahreder bu kaçışların
Benim yarim gelişinden bellidir (Hicaz Türkü)
Beni sev rûhumu sar kalbime yaslan beni sev
Bırakıp gittiğin akşam beni ey şûh-i şenim
Bilmem niye bir bûseni sen çok görüyorsun
Bilsem dönüp geleceksin göz yaşımı yol eylerim
Bir ateşim yanarım külüm yok dumanım yok
Bir bahar akşamı rastladım size
Bir bakıp gözlerime her şeyi anlarsın ya
Bir bir geçiyor sevgililer gözü yaşlı
Bir çapkına yangınım (sarhoşum sarhoş) (Hicaz Tango)
Bir dem bulsam da safâ bin cefâ bekler beni
Bir dünya yarattım yalnız ikimiz için
Bir gün karşılaşırsak ayrıldığımız yerde
Bir kere sevdim diye bin pişmân etme beni
Bir nigâh et ne olur halime ey gonce dehen
Bir rüzgar esti felek mecâlim kesti felek
Bir seni bir gülü öptüm gizlice
Boğaziçi şen gönüller yatağı
Boş kalan kalbimi doldurmada derdim kederim
Bu ne acı bu ne keder sus kalbim sus artık yeter
Bu yara başka yara
Bu yerler ne füsûnkardı
Buyruğun tut Rahmân'ın - Hicaz İlahi
Bülbül güle konar öter
Bülbül ne gezersin Çukurova'da (Hicaz Türkü - Uzun Hava)
Bülbülün çilesi yanmakmış güle
Camlarda nakışlar belirirken yine yer yer
Çaresizim çaresiz
Çatılmış kaşlarınla kime düşman gibisin
Çeşm-i mahmûrun sebeptir nâle vü feryâdıma
Çıksam şu dağların yücelerine
Ciğerde nâr-ı hasret açtı dağlar
Çok geceler bekledim belki gelirsin diye
Çok yaşa sen Ayşe
Değdi saçlarıma bahâr gülleri
Değdi saçlarıma bahar küleği - Azeri
Deli gönül gezer gezer gelirsin
Demedim hicrânımı ellere yarar diye
Derdimi arz etmeğe ol şûha bir dem bulmadım
Derdimi ummana döktüm âsumâna inledim
Dil şâd olacak diye kaç yıl avuttu felek
Dün gece ye's ile kendimden geçtim (Hicaz Divân)
Ebrûlerinin zahmı nihandır ciğerimde
Eğilmez başın gibi gökler bulutlu efem
Elâ gözlerine kurban olduğum
El çek tabib el çek yaram üstünden
Elmalıya Vurgunum Aman
Enginde yavaş yavaş
Entarisi ala benziyor
Erkilet güzeli bağlar bozuyor (Hicaz Türkü)
Ey büt-i nev edâ olmuşum müptelâ
Ey çerh-i sitemger dil-i nalana dokunma
Ey dil ne bitmez bu ah-ü vahın
Ey mehlikâ ey gül-beden
Firkatin aldı bütün nevşe-i tâbım bu gece
Geceler yârim oldu aman aman garibem
Geçmiş güzel günleri rûhumla anıyorum
Gel bu yaz Fenerbahçe'de bir kaç gün kal
Gelin gidelim Allah yoluna (Hicaz İlahi)
Gel nazlı güzel gel bana can ver gülüşünle
Gel sevgilim son ümit yalnız sendedir artık
Gemilerde tâlim var (Hicaz İstanbul Türküsü)
Gidem dedim aman yârenlerim darıldı (Hicaz Rumeli Türküsü)
Gitmek mi zor kalmak mı zor
Gitti gelmez bahar yeli şarkılar yarıda kaldı
Gittin de bıraktın beni aylarca kederde
Gölgesinde mevsimler boyu oturduğumuz
Gönlüm yaralı bilmiyorum yar bana n'oldu
Gönlümün içindedir gözden ırak sevgilim
Gönlümün şarkısını gözlerinde okurum
Gönül penceresinden ansızın bakıp geçtin
Gönül yarasından acı duyanlar
Görmedim ömrümün âsûde geçen bir demini
Gözlerimden yüzün kulaklarımdan sesin silinmedi senelerdir
Gözlerinle konuşsan benimle
Gözyaşımda saklısın, ağlayamam ben
Gül açarken bahçemde hep hayâlin gülümser uzaktan bana
Gülmedi şu bahtım gülmedi gitti
Gülşen-i hüsnüne kimler varıyor
Gülünce gözlerinin içi gülüyor
Gülüyorsun güzelim gül güle gülmek yaraşır
Gün be gün yaşanan o hatırayı unutup bir yana atmak olmaz ki
Haber gelmez gönül virane kaldı
Haberler yollasam seni çağırsam
Hal-i nez'imde acırsın sevdiğim dinle beni
Hançer-i aşkınla ey yâr gönlüm üzre vurma hiç
Hangi derde müptelasın nedir feryadın gönül
Hasretim sana sanki bin yıl uzakta gibi
Hasta kalbimde açılmış kanayan bir yarasın
Hastayım yalnızım seni yanımda
Hazân ile geçti gülşen-i bûstan
Her akşam muhakkak tesadüfümüz
Her zahm-ı ciğer-sûze devâ-kâr aranılmaz
Hicranla geçen günleri hasretle anarken
Hicran-ü elem açti yine sinede yâre
Hülyama doğan son güneşim son hevesimdi
Hüsnüne güvenme, ey ruy-i mâhım
Işıl ışıl gözlerle pırıl pırıl sözlerle
İçimdeki özlemi uyutamıyorum yâr
İlk aşkı unutmak çok kolay deme
İndim yârin bahçesine gülden geçilmez
İstanbul'da Boğaziçinde Bir Garip Orhan Veli
Kader kime şikayet edeyim seni bilemem
Kalbimde gizli bir sevgi mi arar
Kalb kalbe karşı derler onun için sormadım
Kalmadı bende ne arzu ne gönül
Kapıldım gidiyorum bahtımın rüzgarına
Karakolda ayna var (Fosforlu Cevriye)
Kara sevdâ gibi ruhumda duran gözlerini
Kayboldum kaybolan yıllar içinde
Kederden mi neden bilmem sararmış reng-i ruhsârın
Kendine niçin emsâl ararsın
Kırık kalbimi incitme, çünki kalbim yâreli
Kırmızı gülün alı var (Hicaz Rumeli Türküsü)
Kış geldi firâk açmadadır sîneme yâre
Kim görmüştür güzellerin vefâsın ( Hicaz Türkü )
Kim görse seni aşkına hasr-ı emel eyler
Kimseyi böyle perîşân etme Allâh'ım yeter
Körfez'deki üç beş güzel söylesinler şarkı gazel (Hicaz Köçekçe)
Kudretin kâfi değildir sûz-i âh ü zârıma
Leblerinde kıvrılan bir goncanın al rengi var
Leylâ gibi hıçkırsa ve Mecnûn gibi yansa
Madem ki gidiyorsun bırakıp burda beni
Mah yüzüne âşıkanım
Mahmur bakışlı dilberim (Karabiberim)
Martılar ah eder, çırparlar kanat
Mavinin en güzeli yayılmış gözlerine
Meşesiz dağlarda meleyen kuzu
Muhabbet bağına girdim bu gece
Müjgânlarının yâresi işler ciğerimden
Nasıl geçti habersiz o güzelim yıllarım
Ne boş yere yanmışım meğer ben aldanmışım
Ne gelen ne soran var, acı geçti günlerim
Ne günah etse açılmaz iki gönlün arası
Ne küstün bî-sebep öyle
Nevbahar-ı vuslatın bassın deyû ilk ayına
Neyleyim köşkü neyleyim sarayı
Niçin a sevdiğim niçin
Niçin bülbül figân eyler bahâr eyyâmıdır şimdi
Niçin şeb-tâ seher ben zâr-ü zârım
Ömrüm artar sana baktıkça perestişle benim
Öylesine yordu ki zaman her şey öyle yordu ki
Pek cefâ-cûsun sana yoktur bedel
Pencere açıldı Bilal Oğlan piştov patladı (Hicaz Rumeli Türküsü)
Pencereden kuş uçtu yandı yürek tutuştu (Hicaz Türkü)
Pınarın başında su verdin içtim (Ayşem)
Rûyâ gibi uçan yıllar biraz durun, durun biraz
Sana bir buse vermedim diye nasıl kızarsın, istemedin ki
Sana dün bir tepeden baktım aziz İstanbul
Sana olan duyguları bir bilebilsen (Ah le yâr yâr)
Sarı kurdelem sarı
Sayd eyledi bu gönlümü bir gözleri âhû
Sazlar çalınır çamlıcanın bahçelerinde
Seherde indim ben bağa güller sarılmış yaprağa (Hicaz Türkü)
Sen bu yerden gideli ey saçı zer
Senede bir gün
Sen hep beni mazideki halimle tanırsın
Sen saçlarıma koşan aklar gibisin
Seninle bir sonbahar mevsimiydi tanıştık
Seni öyle sevdim ki anlatamam söz ile
Seni sensiz yaşamak sanki yetmezmiş gibi
Seni sevda çiçeğim tac-ı serim
Seni seven olabilir sen onlara dönüp bakma
Sevdamı dilim anlatamaz gel beni sustur
Sevdâ-yı ruhun aşk eline son seferimdir
Sevemez kimse seni benim sevdiğim kadar
Severim cân ü gönülden seni tersâ çiçeğim
Severim her güzeli senden eserdir diyerek
Sevgilim sensizliğimi yudum yudum içiyorum
Seviyorum desen de kanmam sözüne
Sevmiyorum seni artık gözlerimi geri ver
Sezdim dargın bakışını dalarken gözlerine
Sırma saçlı yârimin can bahşederken işvesi
Sîne-i sûzânıma âhım yeter
Sislendi hevâ, tarf-ı çemenzârı nem aldı
Siyah güller
Solsan da sararsan yine gül pembe dehensin
Söyleyemem derdimi kimseye, dermân olmasın diye
Şarkılar söyle o sahillerde
Şarkılardan fal tuttum ikimize kaç kere
Şu karşıki dağda bir yeşil çadır
Şu limandan (Yalta'dan) taş yükledim gemim dolmadı (Hicaz Türkü)
Şu yorgun gönlümü yormayın artık
Tadı yok sensiz geçen ne baharın ne yazın
Takvimlerden haberin yok mu geçiyor yıllar
Tasdi edeyim yâri biraz da sühânimle
Tel tel taradım zülfünü
Terket beni artık yetişir sende vefâ yok
Terkeyledi gerçi beni ol mâh-cemâlim
Ufuklara yaslanmış yorgun dağlar sırayla
Ülfet etsem yâr ile ağyare ne
Ümitsiz bir aşka düştüm, ağlarım ben hâlime
Vardar ovası (Hicaz Rumeli Türküsü)
Yâd eller aldı beni taşlara çaldı beni
Yakut, mine, zümrüt bana birdir kayalarla
Yalancı yârim
Yalan değil pek kolay olmayacak unutmak
Yalanmış bülbülün sevgisi güle
Yandı gönlüm, sevdi gönlüm
Yar saçların lüle lüle
Yaşamak yalan belki yalan delice sevmek
Yeşil gözlerinden muhabbet kaptım
Yeşil gözlerini ufkuma ger ki
Yıllarca yazık boş yere hülyâlara kandım
Yıllar ne çabuk geçti o günler arasından
Yine neş'e-i muhabbet
Yine tâb-ı nigâh-ı hayrete eşk-i kühûl çekdim
Yollarına gül döktüm gelir de geçer diye
Yorgun düştüm koklamaktan hayalini dün yine
Yüceldikçe yüceldi yüce dağlar
Yürü dilber yürü ömrümün varı (Hicaz Türkü)
Yüzüm gülse de kızlar içimde yara sızlar
Zannım bu ki cânâ beni kurbân edeceksin

Harici Linkler

Giriftzen Asım Bey'in Hicaz makamındaki bestelerinin makam açısından incelenmesi
Hicaz makamı seyri
SELAHATTİN PINAR BESTELERİNDE HİCAZ MAKAMININ İŞLENİŞİ VE ÇAĞDAŞI BESTEKARLARLA KARŞILAŞTIRILMASI (Makale)